Eğitimci yazar Süleyman Beledioğlu ve iletişim uzmanı İsmail Yolcu'nun sunduğu "Genç Vizyon" programının bu haftaki konuğu Millî Eğitim Bakanı Mahmut Özer oldu.
Bakan Özer, canlı yayında eğitim gündemini değerlendirdi.
Haziran ayında Liselere Geçiş Sistemi (LGS) kapsamında yapılacak sınavda bir değişiklik olup olmayacağı sorusu üzerine Özer, LGS'nin bir sıralama sınavı olduğunu, beklenmedik, altyapısı hazırlanmamış yeniliklerle vatandaş ve öğrencilerin tedirgin edilmeyeceğini daha önce söylediklerini anımsattı.
Özer, "5 Haziran'da yapılacak LGS'de 2021 yılına göre hiçbir değişiklik olmayacak. Hem soru hem de süreyle ilgili değişiklik yok." ifadesini kullandı.
Bakan Özer, Kovid-19 şüphesi ile test yaptıran öğretmen ve öğrencinin test sonucu çıkana kadar okula gidip gitmeyeceğine yönelik soruya şöyle yanıt verdi: "Sağlık Bakanlığımız yeni kararlar açıkladı. Vaka sayısı 2 de olsa 3 de olsa yüz yüze eğitime hiçbir sınıfta ara verilmeyecek. Testi pozitif çıkan öğretmen ve öğrencilerimiz kendilerini izole edecekler ve 7 gün sonra okula geri dönecekler. 5 gün sonra herhangi bir semptom da göstermiyorsa testi negatif çıkması durumunda okula dönecekler. Öğretmen ve öğrenciler, PCR testi yaptırdıktan sonra 6-7 saat bekliyorlar. Bu sürede negatif test sonucunu almadan okula dönmeyecekler. Onun kararını net olarak koymamız lazım."
Bir buçuk yıl aradan sonra 6 Eylül'de yüz yüze eğitime başlamanın alınan en önemli kararlardan biri olduğunu belirten Özer, "Salgından en çok etkilenen eğitim oldu. En zengin dijital platformları kullansanız bile yüz yüze eğitimin yerini hiçbir şey alamaz. Bunu tüm toplum gördü." dedi.
Öğretmenlerin yüz yüze eğitimde büyük emek verdiklerini belirten Özer, aşılanma oranlarının da Türkiye ortalanmasının çok üzerinde olduğunu sözlerine ekledi.
Sağlık Bakanlığının yeni tedbirler, yeni kurallar belirleyerek süreci yeniden planladığını belirten Özer, bu doğrultuda yüz yüze eğitime kararlılıkla devam edeceklerini ifade etti.
Okullar arasındaki imkân farklarını azaltmak için spor tesisleri, kütüphane gibi alanların önemli olduğunu belirten Bakan Özer, öncelikli hedefin kütüphaneler olduğunu, bu nedenle "Kütüphanesiz Okul Kalmayacak" projesi kapsamında 16 bin 361 okula kütüphane kurulduğunu ve bu sayının bir rekor olduğunu söyledi.
PISA ve TIMSS gibi uluslararası öğrenci başarı araştırmalarındaki sonuçların Türkiye'deki eğitimin sisteminin, ölçeği büyümesine rağmen sürekli iyileştiğini gösterdiğini belirten Özer, "Biz eğitimde iyiyiz daha iyi olabiliriz." dedi.
2022 yılında da öğretmen ataması yapacağız
Bakan Özer, öğretmen atamalarına ilişkin bir soru üzerine de şunları kaydetti "2022 yılında da öğretmen ataması yapacağız. Son 19 yılda atanan öğretmen sayısı 700 bini geçti. Hükûmetlerimiz eğitime en fazla destek veren, bütçelerden her zaman en fazla payı ayıran hükûmetlerdir. Öğretmen sayımız, 500 bin seviyelerinden şu anda 1.2 milyona geldi. Şu anda eğitim sistemindeki öğretmenlerin yüzde 75'ini son 19 yılda atadık. Öğretmen ataması ile ilgili kitlelerin kaygı duyacağı bir şey yok."
Geçtiğimiz günlerde atamalara ilişkin yaptığı bir açıklamanın yanlış aksettirildiğinin altını çizen Özer, şunları söyledi: "Bir etkinlikte Kürtçe seçmeli dersle ilgili 'Öğretmeniniz var mı?' diye bir soru soruldu. 'Evet var.' dedim. Yaklaşık 110 farklı alanda ders seçildi. İlk defa seçmeli ders sayısı bu kadar arttı. 80'lerden 110'a çıktı. Biz seçmeli derslerin aktif olarak öğretilmesiyle ilgili her türlü desteği veriyoruz. O anda herhangi bir yörede o alanla ilgili öğretmen yoksa bir şekilde il millî eğitim müdürlüklerimiz, valiliklerimiz ücret karşılığı derse giren öğretmen bulurlar. Cümle bu kadar... Bu, bağlamından çıkartılarak sanki KPSS ile öğretmen atamasına gerek yokmuş. Ücretli öğretmenlerle sistemin idamesini sağlayacakmışız gibi bir yaklaşıma çekildi."
Okul öncesi eğitim
Bakanlık olarak okul öncesi eğitime erişimi artırmak için bir hedef koyduklarını anlatan Millî Eğitim Bakanı Özer, "Bunun için 3 bin yeni anaokulu ve 40 bin yeni ana sınıfı yapma hedefiyle yola çıktık. 2022 bütçesini ona göre dizayn ettik. 2021'de mevcut bütçemizi okul öncesi eğitime kanalize edecek şekilde yapılanmaya ayırdık. 5 ay gibi kısa bir sürede 93 yeni anaokulunu, 7 bin 500 yeni ana sınıfını hizmete aldık. Ve 5 yaştaki okullaşma oranını yüzde 78'den yüzde 90'a çıkardık. 216 tane yeni anaokulunun ihalesi tamamlandı. 2 bin 133 tane anaokulunun da yatırım planına alınması sağlandı. Süreç devam ediyor. 11 ilde 5 yaştaki okullaşma oranımız yüzde 95'in üzerine çıktı. 10'u büyükşehir 29 ildeki 5 grubunda okullaşma oranı yüzde 90'ın üzerine çıktı. 360 ilçede yüzde 95'in üzerine çıktı. 59 ilçede yüzde 100'e ulaşmışız. Daha önce sadece 28 ilimizde özel eğitim anaokulu vardı. 2021 yılı sonu itibarıyle 81 ilde en az bir tane özel eğitim anaokulu olmak üzere 112 tane anaokulunu hizmete açtık. 2022 yılında da 23 anaokulunu devreye sokarak sayıyı 135'e çıkardık. 165 özel eğitim anaokulu da yatırım programına alındı. Okul öncesi eğitim alanına yönelmemizin birinci amacı eğitimde fırsat eşitliğini sağlamak. Erişimde sıkıntı varsa sosyo ekonomik olarak dezavantajlı kesim okul öncesi eğitime erişemiyor. Uzun vadede en güçlü sermayemiz olan beşeri sermayemizin çok daha güçlü olması için okul öncesi eğitimi çok önemsiyorum. Bunu öğretmen atamalarıyla da destekleyeceğiz." ifadelerini kullandı.